Başbakan Erdoğan, MÜSİAD 22. Olağan Genel Kurulu’ndaki konuşmasında yine milli içki vurgusu yaptı ve barış sürecine destek vermeyen muhalafet liderlerini eleştirdi. Türkiye’nin en büyük tehlikesi olarak yaşlı nüfusun artmasına dikkat çeken Erdoğan, terörün olmadığı günlerin yakın olduğunu söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkede, son derece detay konularda, yasaklamalar, kısıtlamalar, zulümler konusunda teşvik edici açıklamalar yapanların, son süreçte dut yemiş bülbüle döndüklerini de görüyorsunuz” dedi.

Başbakan Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 22. Müstakil Sanayici İşadamları Derneği (MÜSİAD) Olağan Genel Kurulu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye için son derece önemli, tarihi bir süreçten geçildiğini belirterek, MÜSİAD ve MÜSİAD gibi birçok sivil toplum kuruluşunun, bu sürece gönülden gayretle destek verdiğini, ellerini, gövdelerini, hakikaten bu sürece koyduğunu gördüklerini ve bundan gerçekten memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Erdoğan en büyük tehlikeyi anlattı
Ankara’da Kutlu Doğum Haftası töreninde Hz. Muhammed’in Hacer-ül Esved taşını yerine yerleştirirken, bir uygulamasını söylediğini aktaran Erdoğan, Hz. Muhammed’in hırkasını yere serip, Hacer-ül Esved’i onun üzerine koymak ve farklı kabilelerin liderlerini hırkanın bir ucundan tutturmak suretiyle hep birlikte Hacer-ül Esved’i kaldırdıklarını ve Peygamber’in de Hacer-ül Esved’i yerine yerleştirdiğini anlattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben de diyorum ki ‘Bu ülkede iç barışı sağlamak için, gelin o iç barış taşını, altındaki o millet örtüsüyle hep birlikte kaldıralım ve yerine yerleştirelim. Burada, şu parti, bu parti diyemeyiz, şu sivil toplum kuruluşu bu sivil toplum kuruluşu diyemeyiz. Milletçe hep beraber bunu yapmamız lazım. Dikkat edin, bu süreçte hiç sesi çıkmayanlar var. Bu süreçte konuşmak yerine, sessizliği, suskunluğu tercih edenler de var. Bu ülkede, son derece detay konularda, yasaklamalar, kısıtlamalar, zulümler konusunda teşvik edici açıklamalar yapanların, son süreçte dut yemiş bülbüle döndüklerini de görüyorsunuz. İmam hatip okullarının, meslek liselerinin kapatılması konusunda sergiledikleri çabanın yüzde 1’ini bu süreç için sergilemiyorlar. Kılık kıyafet yasaklarını desteklemek için yaptıklarının yüzde 1’ini bu süreçte yapmıyorlar. Oysa bu sürecin sonunda kazanan millet olacak. Bu sürecin sonunda kazanan 76 milyon olacak. Bu sürecin sonunda kazanan, bu toprakların işvereni olacak. Bu sürecin sonunda kazanan iş vereniyle işçisi olacak, annesi, babası, evladı olacak. Ama onlar için 76 milyonun kazanması önemli değil. Onlar, kendilerinin ne kazanacağına, ne kaybedeceğine bakıyor ve tereddüt içinde sessiz, tepkisiz kalıyorlar.”

‘MHP LİDERİ CHP LİDERİNE ANLATSIN’

-Nasrediin Hoca, bir fıkrasında cemaate demiş ki: ‘Bilenler bilmeyenlere anlatsın’. Şimdi MHP Genel Başkanı bu süreci bildiğini söylüyor. Bu süreç sonunda kendisine istismar zemini kalmayacağını da biliyor. Bir zahmet MHP Genel Başkanı CHP Genel Başkanı’na bu süreci anlatsın, bilen bilmeyene anlatsın. Yine de anlamazlarsa şu anda akil insanlar heyetinden biz rica ederiz, onlar tüm yurda çok iyi bir şekilde anlatıyor.

-CHP ve MHP’ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Şu anda Silivri’de bulunan ve milletin oylarıyla milletvekili oldu diye ifade edilen kişiler, bu ülkede hukuk devletine göre milletvekili olma şansı yok. Bu kişiler milletvekili seçilip içeri girmedi, bunlar seçim yapılırken zaten içerdeydiler. Şu an yargı sürecindeyiz yargı bu yönde bir karar veriyorsa birşey diyemeyiz. Kimse mağduru oynamasın. Bu ülke bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğünü kimseyle tartışmayız.

-Devlet Bahçeli MHP’yi İşçi Partisi’nin yedeği haline getirmiştir. İki uç nokta gibi gözüken MHP ve İşçi Partisi el ele verdi ve 1980’den önceki ortamı bugün getirmek istiyorlar.

Bir yanıt yazın