28 Şubat’ın 1 numarası Karadayı, Erbakan’a, ‘vatana ihanet’ imasında bulunmuş. Hükümet ise ‘demokrasi’ vurgusu yapmış.

Postmodern darbe 28 Şubat sürecine ilişkin, 103 sanık hakkında “Hükümeti cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan açılan davanın 16. duruşması yapıldı. Daha önce savcılığın istediği ancak “devlet sırrı” gerekçesiyle mahkemeye gönderilmeyen 28 Şubat 1997 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nun tutanakları dün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı. 29 sayfadan oluşan tutanaklar, askerin REFAH-YOL hükümetine tavsiye adı altında adeta emirler verdiğini ortaya koydu. İşte 9 saat süren toplantıda konuşulanlar…
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller: İrtica yeni olay değil. Ancak bir anda zecri tedbirlerle çözülmesi ters tepki oluşturur. Çare demokrasidedir.
Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan: İrtica konusunda tedbirler alınırken samimi dindar kesim incitilmemelidir.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: Genelkurmay takdiminde tedbirler sıralanıyor. Şimdi bu tedbirler arasında hassas bir konu var. O da kamuoyunda Kur’an kursları, İmam Hatip okulları kapatılıyor imajı oluşturulmamalı.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya: Yasalar bilerek ihlal ediliyor. Bu cesareti de partili milletvekilleri, belediye başkanlarının hareketlerinden alıyorlar.
Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal: Muhafazakar sayılacak bir aileden geliyorum. Kendime göre Müslüman olduğumu sanıyorum. Olanları gördükçe “Acaba Müslüman mıyım?” diye soruyorum.
Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karadayı: Laiklik ilkesinin bozulması ezanın Türkçe okunmasından vazgeçilmesiyle başladı. Hâlâ kulaklarımdadır, ezanın Türkçe okunurken duyduğum huşu ve heyecan.  556 sayılı kanunda din istismarı yapmak vatana ihanet olarak kabul edilmiştir.  PKK hareketi yeni başladığında küçük görüldü. Bugünlere gelindi. Şeriat şimdi küçük görülmemeli. Ben 1960 ve 1980 ihtilallerinin, 71 muhtırasının olacağını önceden hissetmiştim. Son zamanlarda sokaklarda siyah çarşaflı kadınlar dolaşmaya başladı.
Başbakan Necmettin Erbakan:  Önce sayın komutanların samimi ifadeleri ve bu takdimleri hazırlayan MİT Müsteşarlığı, Genelkurmay temsilcilerine çok teşekkür ediyorum. Her şeyi açık kalplilikle konuşma fırsatını bulduk, çok faydalı oldu. Laiklik Müslümanlığa en uygun kuraldır. Yapmamız gereken, insanlara çağdaş Müslümanlığı öğretmektir. Çocuk dinini öğrendikçe, devletini daha çok sever. Bazı insanlar dini istismar ederek devlete karşı geliyor. Halka güvenmeliyiz. Yoksa halk partisi zihniyeti, laikliği din düşmanlığı anlayışı hakim olur. Dışarıya endişe uyandıracak bir hava vermeyelim.
Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Ahmet Çörekçi: Teokratik düzende her şey Allah’ın emirlerine göre yürütülür. Demokrasilerde ise yürütme erki hükümettir. Hükümetler Allah’ın yeryüzünde temsilcisi olmadığına göre demokrasi dinle nasıl bağdaşacak.ERBAKAN İLE KARADAYI TARTIŞMIŞ
MGK sonrası kamuoyuna sunulan bildirinin hazırlanmasıyla ilgili de tartışma yaşanmış. Başbakan Necmettin Erbakan, “Kararları önlerine koydular, imzaladılar olmasın. Biz bunları bir inceleyelim” diyerek bildirinin bir sonraki gün hazırlanmasını istemiş.  Karadayı, buna karşı çıkıp, “10 dakikada hallolur” demiş. Demirel, “Yarın neticelendirelim” diyerek toplantıyı bitirmiş.

Çevik Bir: Emirleri Karadayı verdi

28 Şubat davasında ilk savunmayı veren Çevik Bir , Batı Çalışma Grubu’nun adını kendisinin verdiğini belirtti. Bir, “Alınan tedbirler MGK’ya sunulmuştur.  İrticayı biz tehdit olarak belirlemedik. İsmail Hakkı Karadayı, alınacak önlemleri takip edelim talimatı vermiştir. Batı kelimesi de tarafımdan verilmiştir. Çünkü yönümüzün irticaya karşı batıya dönük olduğunu göstermek istedim” dedi.

Bir yanıt yazın