Finike’de doğa katliamına yol açtıkları için büyük tepki gösterilen ve savcılığın da soruşturma açtığı firmalardan Adalya Mermer, Abu Dhabi Başkanlık Sarayı’nın Finike mermerinden yapıldığını belirterek kendini savundu. Profesyonel dağcı Ömer Faruk Gülşen tarafından çekilen fotoğraflar ise kahreden gerçeği bir kez daha göz önüne serdi.

Antalya’nın Finike ilçesine bağlı Alacadağ ve Gökçeyaka köylerindeki Kızılcık Yaylası’nda mermer ve taş ocaklarının yol açtığı doğa tahribatına ilişkin bölgede faaliyet gösteren firmalardan Adalya Mermer, kendini savundu.

Bölgede dere yataklarını mermer atıklarıyla doldurduğu için de suçlanan Adalya Mermer firmasından yapılan açıklamada, aktif olarak 6 ocak ile 5 üretim ve bir uygulama fabrikası olmak üzere toplam 6 fabrikaları bulunduğu belirtildi.Kuruluşlarından itibaren 52 ülkeye ihracat yaptıkları, ülkemize döviz kazandırıcı ve 600 çalışanıyla istihdam artırıcı hizmetlere hızla devam edildiği belirtilen açıklama şöyle; “2009 yılında Ege İhracatçılar Birliği tarafından üçüncülük ödülüne, 2011 yılında Antalya’da en çok ihracat yapan şirket sıralamasında ikincilik ödülüne ve 2011 yılında OSİAD tarafından verilen İstikbal Vaad Eden Firma sıralamasında birincilik ve istihdam kategorisinde de üçüncülük ödülüne layık görülmüştür.”

“Abu Dhabi Başkanlık Sarayı’nın mermer işi için 2011 yılı ve takip eden yıllarda Mosart Marble And Mosaic firmasına yaklaşık 15.5 milyon dolarlık mermer tedarik edilmekte olup, söz konusu limra mermeri ise Antalya-Finike ocağımızdan karşılanmaktadır. 2012 yılında sadece bu firmaya Başkanlık Sarayı mermer ihtiyacı için 7 milyon 638 bin dolarlık 624 konteyner ve yaklaşık 141 bin metrekarelik mal gönderilmiştir.”

“Ayrıca şirketimiz Antalya Limanı’ndan ayda ortalama olarak 400-500 konteyner işlenmiş ve blok olarak mal ihraç etmektedir. Finike ocağımızdan çıkan limranın değeri ise basında lanse edildiği gibi tonu 100 dolar değil, aksine 200-250 dolar civarındadır. Yine basında açıklandığı üzere Finike’deki mermer ocakları yeni açılan değil, her biri en az 15 yıldır faaliyet gösteren ocaklardır.”

“Bu ocaklar basın açıklamalarında gerçeği yansıtmayan ruhsatsız ocaklar olmayıp, Maden İşleri Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü, Çevre İl Müdürlükleri ve İl Özel İdareleri gibi devlet kuruluşlarından gerekli izinler alınarak faaliyet gösteren ruhsatlı ocaklardır. Biz madencilerin bu kuruluşlardan izin almadan çalışma lüksümüz zaten bulunmamaktadır.”

ANTALYA’da sayıları yüzlerle ifade edilen taş ve mermer ocaklarının doğada yarattığı tahribat, 44 yıllık profesyonel dağcı, Türkiye Dağcılık Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve amatör fotoğrafçı 59 yaşındaki Ömer Faruk Gülşen tarafından çekilen fotoğraflarla bir kez daha göz önüne serildi.

Dağlara ilk kez 15 yaşındayken çıkan, 1976 yılında Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun tüm eğitimlerini tamamlayan ve 1997 yılından itibaren Türkiye Dağcılık Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği görevini sürdüren, aynı zamanda ’Likya’nın Dağları ve Yaylaları Grubu’nun kurucusu Ömer Faruk Gülşen, Türkiye’deki dağların zirvelerine defalarca tırmandı. Yurt dışında da birçok önemli dağın zirvesine tırmanın Ömer Faruk Gülşen, tırmanışlarında bol bol fotoğraf da çekti.

Ömer Faruk Gülşen’in, Beydağları’nın, Antalya’nın Doyran Köyü yakınlarındaki Pürenli Yaylası Üçtepeler mevkiinde 2009 yılının şubat ayında ve 21 Nisan 2013 cumartesi günü, aynı yer ve aynı açıdan çektiği iki fotoğraf, bölgedeki mermer ocağının faaliyetlerinin, dağların nasıl dilim dilim doğrandığını bir kez daha ortaya koydu.

Bir yanıt yazın