Tutanak tartışmasının arka planından, Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) devlet sırrına dayalı eski devletçi refleksi kadar, mahkemenin tutanakları doğrudan istemek yerine, sadece istermiş gibi yapması çıktı.

  • Mahkeme tutanakları doğrudan istememiş
  • MGK da bunu fırsat bilerek göndermemiş
28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantı tutanaklarının henüz mahkemeye gönderilmemesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Tutanakların 28 Şubat davasına bakan mahkemeye iletilmemesinin altından ise “sivilleşti” denen MGK’nın devlet sırrına dayalı eski devletçi refleksini koruması ve mahkemenin tutanakları doğrudan istememesi çıktı.
Mahkemenin, MGK’ya “Bu tutanakları gönderin” demek yerine;tutanakların açıklanıp açıklanmadığını sorarak, açıklanmış ise bunun kendilerine de gönderilmesini istediği belirlendi. Oysa mahkemenintutanakların açıklanmadığını ve hâlâ gizli olduğunu bilmesi gerekiyordu. Zaten bu konuda gönüllü olmayan MGK Genel Sekreterliği de mahkemenin bu zaafını kullanarak “Mahkeme bizden tutanakları istemedi, isterse göndeririz” açıklamasını yaptı. Bu tartışma, hem MGK, hem de mahkemenin kısmen ipe un serdikleri değerlendirmelerini de gündeme getirdi.
İSTERMİŞ GİBİ YAPTI
Mahkemenin, MGK’ya yazdığı talep yazısı davada yazılan tensip tutanağında şöyle yer aldı:
“MGK Genel Sekreterliği’ne yazı yazılarak 28.02.1997 tarihli Milli Güvenlik Toplantısı’na ilişkin tutanakların 2945 sayılı Kanun’un 10. maddesine göreaçıklanıp açıklanmadığı, bu yönde bir karar alınıp alınmadığı hususunun sorulmasına, açıklanmış ise bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesine…”
İSTEDİK, GÖNDERMEDİLER
Mahkeme başkanı ilk duruşmada, MGK Genel Sekreterliği’nden istenen 28 Şubat toplantısına ilişkin tutanakların kendilerine gönderilmediğini, açıkladı. Ancak başkan, mahkemenin bu konuda CMK’ya göre işlem yapmaya yetkili olduğunu ve bu durumun yeniden değerlendirileceğini de duruşma zabıtlarına geçirdi. Bu bilgi ertesi gün gazetemiz dahil basında MGK’nın ‘devlet sırrı’ gerekçesine dayanarak 28 şubat tutanaklarını mahkemeye göndermediği şeklinde eleştirilere, haberlere konu yapıldı.
GİZLİLİK BİTMEYECEK
Bu arada, MGK mahkemenin istemesi halinde o tutanakları gönderebileceğini açıklarken, mahkemenin de bu tutanakları yeniden istemeye meyilli olduğu duruşmada sanık avukatlarıyla yapılan tartışmada açığa çıktı. Ancak, o tutanakların mahkemeye gelmesi üzerindeki devlet sırrı gizlilik örtüsünü kaldırmayacak. MGK açıklamasında olduğu gibi bu tutanak-kayıtlar yalnızca mahkeme hâkimlerince incelenebilecek.
HANİ SİVİL MGK
Davada yaşanan bu gelişme, sivilleşti denen MGK’nın yapısını ve devlet sırrını yeniden tartışılır hâle getirdi. Çünkü MGK’da 2001 yılındaki anayasa değişikliği ve ardından, 2003’de çıkarılan AB uyum yasalarıyla sivilleşme adımları atılmıştı. MGK yapısı değiştirilirken asker genel sekreter uygulaması bitirilmiş ve ilk kez MGK Genel Sekreterliği’ne sivil bir kişi atanmış, bu da büyük sükse yapmıştı.
DAVADA ÜÇÜNCÜ GÜN
Davanın üçüncü duruşması dün Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Hükümeti cebren devirmeye, düşürmeye iştirak suçundan 1’i dışında tümü asker 36’sı tutuklu 103 sanık hakkında müebbet hapis istemiyle açılan davaya iddianamenin 67. sayfadan itibaren okunmasıyla devam edildi. Davaya esas olan 1,309 sayfalık iddianamenin okunmasına dün başlanmıştı.
MİNDER KAPMACA
Usül tartışmalarına boğulan ve kısmen bir kargaşanın hâkim olduğu ilk iki duruşmanın aksine daha sakin ortamda süren yargılamada, öncelikle salonda tutuklu sanıkların hemen ardında ve ayakta duran güvenlikle görevli jandarmalar, daha arkaya alınarak oturmalarına izin verildi. Tutuklu sanıklar yan salondaki yakınlarıyla selamlaşmayı sürdürürken, ilginç bir gelişme oldu. Büyük bölümü yaşlı olan sanıkların daha rahat oturmaları için, dışarıdan getirilen 8-10 kadar sandalye minderi dağıtıldı. Minderlerden almak isteyen sanıklar ilginç görüntü oluşturdu. Minder alamayan sanıklar ise tahta banklarda oturmaya devam etti.
Bu arada sanık yakını bir izleyici, duruşma salonundan görüntü almaya çalıştığı gerekçesiyle görevlilerce uyarıldı. Mahkeme Başkanı’nın talimatıyla salon dışına çıkarılan izleyiciyle ilgili tutanak tutularak yasal işlem başlatıldı.
Sanıklardan şikayetçi olan müşteki-müdahil sayısının da ilk günlere kıyasla çok azaldığı duruşmayı, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve bir grup sendika yönetici-üyesi de izledi. Sendikacılar, mahkemeye müdahillik dilekçesi verdi.
ÇEVİK BİR’E SUÇ DUYURUSU
Bu arada, duruşmada ilginç bir tehdit iddiası da gündeme geldi. Müştekilerden Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat, önceki gün duruşmada fenalaştığı için sağlık gerekçesiyle tahliye edilen sanık Jandarma eski Genel Komutanı Teoman Koman’ın yeniden tutuklanmasını istedi. Mahkeme, müştekinin sanık Koman’ın tahliyesine ilişkin karara itirazını, reddetti. Mahkeme, müşteki avukatı Öztürk’ün, Çevik Bir’in kendisini tehdit ettiği, iddiasını da tutanağa geçirmedi. Ancak, yasa gereği, avukatın Çevik Bir hakkındaki suç duyurusunu yetkili olduğu gerekçesiyle Ankara Başsavcılığı’na gönderdi.

Bir yanıt yazın