Başbakan Erdoğan: Böyle bir Avrupa Birliği Parlamentosu’nu da ben tanımıyorum.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Ankara Rixos Otel’de düzenlenen Yurtdışı Vatandaşlar Danışma Kurulu toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle;
– Türkiye’nin yürüyüşü bir çok yerde örnek alınıyor. Eskiden New York borsası hapşırsa Türkiye borsası zatürre olurdu. Bütün tezgahlara rağmen biz 2013’ün ilk yarısında yüzde 3 büyüdük. Kriz içindeki ülkeler uluslararası para fonu önünde borç almak için sıraya girmişken, biz IMF’ye olan borcumuzu ödedik. Dünyanın en sarsılmaz ekonomilerinden biri haline geldik.
 
– Bugün geldiğimiz noktada her hedefiyle gözü yükseklerde olan Türkiye var. Türkiye demokrasisi hedef alındı. Son olaylarda Türkiye’nin hem ekonomisi hem de demokrasisi büyük bir sınavdan geçti. Ama sağlam yapımız sayesinde demokrasimiz ve ekonomimiz bu tuzaklardan zarar görmedi.
– Son derece karanlık odaklardan beslenen bazı çirkin olaylar yaşandı. Milletimiz tüm bu eylemleri büyük bir sabır ve itidalle takip etti. Ankara ve İstanbul’da yaptığımız mitinglerde ve karşılama törenlerinde,halkımızın bu eylemlerden nasıl ve ne boyutta rahatsız olduğu çok açık bir şekilde tezahür ettirildi.
– Bizi asıl duygulandıran, dünya genelinde dost ve kardeşlerimizin bize destek için yapmış oldukları gösterilerdir. Özellikle Malezyalı, Makedonyalı, Pakistanlı, Angolalı, Tunuslu, Endonezyalı, Yemenli, Filistinli, Bosna Hersekli kardeşlerime teveccüh, muhabbet ve ahde vefalarından dolayı teşekkür ediyorum. Başta Almanya olmak üzere, dünyanın başka şehirlerinde ülkelerinde vakarla, ağır başlılıkla ülkeleri ve hükümetleri lehine gösteriler yapan ve onlarla birlikte bu gösterilere katılan dost ve kardeşlerimize ayrıca şükranlarımı sunuyorum.
– İyi günde dostu nerede olursa olsun bulursunuz. Dostluğu pekiştiren kötü günlerdir. Dikkat ederseniz Türkiye’deki küçük çaplı bir toplumsal hareket bazılarınca doğru okunamadığı için, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki toplumsal hareketlere benzetildiği için, dost görüntüsü altındaki bazıları ne kadar samimiyetsiz olduğunu anında gösterdi. Kimi uluslararası medya kuruluşları, kimi Avrupalı siyasiler ve kurumlar olayları anlamadan, dinlemeden, analiz etmedenbiraz da olayları tahrik etmek için anında maskelerini indirdiler. Gerçek yüzlerini de bu arada gösterdiler. Ancak Türkiye’yi tanıyan, Türkiye’nin toplumsal yapısını bilen gelişen güçlenen demokrasimizi takip eden, özellikle de hükümetimizin samimiyetini gören dost ve kardeşlerimiz süreç boyunca bizlerden desteklerini, dünyaya da yapıcı tavsiyelerini esirgemediler.
– Son Avrupa Birliği Parlamentosu’nda alın kararı görüyorsunuz. Bunlar şaşırmış ya. Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Bunlarda ahde vefa diye bir şey yok. Sizin bir defa bizimle ilgili böyle bir karar almaya yetkin var mı ya? Sen önce bunu parlamento üyelerin için bu kararı al. Yunanistan’da neler oluyor? İngiltere, Fransa,Almanya’da neler oluyor? Sen bunlara sessiz kalacaksın. Türkiye’de antidemokratik bir eylem yapılacak. İşgal var. Kamu binalarına, dairelerine, kamu araçlarına sivil araçlara karşı eylem yapılacak. Buna karşı koruma kollama görevi yapan güvenlik güçlerine karşı karar almaya yöneleceksin. O zaman siz de antidemokratsınız. Sizin demokrasiye saygınız yok. Sizin bir defa özgürlük tanımınız farklı. Başkalarının özgürlük alanlarına saldıranlara siz destek çıkıyorsunuz.
– Benim özgürlük alanıma saldırana sahip çıkana ben de karşıyım. Böyle bir Avrupa Birliği Parlamentosu’nu da ben tanımıyorum. Sadece orada bir tabelan olur. Dürüstü olacaksınız, hakkı savunacaksınız. Onun için sizler duruşunuzla Avrupa’da diğer yerlerde bunu ortaya koymak durumundasınız. Değerli arkadaşlar. Omurgalı olmaya mecbursunuz, omurgalı olmaya mecburuz. Omurgalı olmayandan bir şey olmaz.
– Yani uysal koyun olmayacaksınız. Zulmü alkışlamayacaksınız, zalimin yanında olmayacaksınız. Mazlumun yanında olacaksınız.Ama hakkı tutup kaldıracaksınız. Dışarıda bu yapılan çalışmalara karşı bu süreçte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.
– Affedersiniz bütün bu olayları yapanların yanında yer alan yurt dışındakilere karşı sizin tavrınız onlardan çok daha baskın olmalı.Onların da ellerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı pasaportu olabilir. Ama siz onlardan çok daha güçlü olarak o meydanlara çıkmalısınız. Kapalı spor salonlarıyla oralarda, statlarsa statlarda, terör örgütü de bunları yapmadı mı? Yaptı. Eğer meydanları siz onlara bırakacak olursanız oradaki yönetimlerin de onlara destek verdiğini görürsünüz.Buradaki duruşunuz da çok önemli. Türkiye’ye yönelik dezenformasyonun karalama kampanyaların, sanal saldırıların ne kadar örgütlü olduğunu hepimiz görüyoruz. 
– İşte dün İstanbul’da Kazlıçeşme’de bakın biz hukuk içerisinde bir miting yaptık değil mi? Milli İradeye Saygı mitingi. Diğerleri “istediğimiz her yer bizim için miting alanı” diyor. Ve o miting alanında 1 milyonu aşkın insan vardı. Ve enteresandır, CNN bakın ne geçiyor? “Türkiye hükümetine karşı protesto mitingi” diyor. Düşünebiliyor musunuz?
– Ondan sonra utanmadan sıkılmadan bunu siliyor, ama orada tabii hem miting alanını gösteriyor, hey Allah’ım ne büyüksün. Biliyor ki, oraya gelen herkes bu ülkedeki antidemokratik uygulamalara karşı toplandılar. Hükümetlerine sahip çıktı, bayrağına, devletine, vatanına sahip çıktı.
– Bunlara karşı ayakta durabilmek için biz daha örgütlü olacağız. Daha fazla dayanışma içinde olacağız. Yurt dışı örgütler ve akraba topluluklar başkanlığımızın başarılı çalışmaları neticesinde Türkiye eğitim noktasında dünyanın en cazip ülkeleri arasında yer almaya başladı.
– Değerli arkadaşlarım. Üzerinizde çok büyük bir sorumluluk var. Dünya üzerinde her bir vatandaşımızın, kardeşimizin sorunu sizin sorununuz olmalı. Her bir mesele sizin meseleniz, her sevinç sizin sevinciniz, her bir hüzün sizin hüznünüz olmalı. Sizlerden rol model olmanızı özellikle rica ediyoruz. Bu danışma kurulunu aktif hale getirmenizi sizlerden rica ediyorum.

 

Bir yanıt yazın